Pages

21 Ocak 2015 Çarşamba

Gelseler...

Duruyor zaman
Duruyor insan da
Ne acılar duruyor
Ne de hayaller
En etkisiz elaman olduğumuz uykular bile huzursuz.
Yakanı bırakmıyor kafandan silmedikçe,
Dertler
Acılar
Gidenler...

Gidenlere ne de çok takılıyoruz.
Her akıl veren bundan dert yanıyor da
İçini kimse bilmiyor.
Unut demek bilmeyene pek kolay
Bu yüzden sessizde kalıyoruz.
Susuyoruz
Duymuyoruz.
Görmemek için var gücümüzle direniyoruz.
Zaman geçiyor,
Geceler sabahı zorda olsa buluyor ama
Giden dönmüyor,
Gelen çare olmuyor.
Korkudan kaçtığımız geceler
Tek çare,
Tek kurtuluş oluyor.
Dualar gözle göremediğimizi
Uykuda görmeye adanıyor.
Acı geliyor ama gitmek bilmiyor...
Vesselam

15 Ocak 2015 Perşembe

Çok saydık.



Ayrılığın uğradığı akşamların ortasındayım
Bir yanım sevdaya,
Bir yanım korkuya teslim.
Her adım atış bir çelişki, her çelişki yeni  sorular, her soru belirsizlik.
Cevaplanmayan ne çok soru vardı aslında
Ne çok bilinmezlik
Ne çok bilmediklerimiz vardı.
Korkuları bedenlerde büyütüp nasılda esiri olmuştuk.
Her adımın hesabını verir gibi yavaştık.

Mutluluğu da kaçırıyorduk, onu vereni de
Kendimize ne çok zararlar veriyorduk, hayal dünyası kurmalarımız ile.
Pireyi deve yapmak nede güzel geliyordu,
Şükürsüz bu gecelerde.
Ne çok biliyorduk kendimizi de,
Ne kadar ufak görüyorduk sizleri…
Kulelerin bile tepesindeydik bazen
En büyük sorun biz
En küçük siz oluyordunuz.
Mesafeleri hesaplamak yoktu hiç niyette,
Eminlik gökyüzünde.
Kabulleniş her şekilde,
İsyan bol biçimde.
Yokluğun tasvirine harcadığımız zamanı bulmalara hiç katmadık.
Olduğu gibi kabullendik, her şeyi yok saydık.
Geleni görmek yok oldu, herkesi o sandık.
Her kalıba bir beden
Her bedene bir ruh saldık.
Bir oturup da kendimize
Neyin varı çok saydık.

7 Ocak 2015 Çarşamba

İşte O'an

Otogardan kalkıyor can diyen
Son görüş son hissediş anları.. 
Bir daha göremeyecekmiş gibi elinde bulunduğu anı sonuna kadar değerlendiriyor.
Nefret ediyor ayrılık vaktini haber veren adamdan.
Bir ömür nefret ediyor hemde hiç tanımadan.
Gidiyor cana can katan
Bütün eksik bıraktıklar ile...
İstem dışı dur desede dudaklar,
Bir yandanda vedaya hazır gibi el sallıyor.
Biliyor aslında bu bir terkediliş değil ama korkuyor mesafelerden.
Yanında olamama korkusu yakıyor canı ve hiç bir ağrıya benzemiyor. 
İçi acıyor insanın, sanki giden yâr değilde içinden bir parça sökülüpte biniyor otobüse... 
Bildikleri korkutuyor belkide, zamanın kötülüğü... 
Biliyor mesafelerin sevdalara vurduğu darbeleri...
Burada başlıyor zaten ilk ayrılık
Yıpranan bozulan düzen ilk defa burada rahatsız ediyor, babasının annesine güvendiği gibi güvenemiyor.
İşte burada bitiyor...
Onun hislerine verdiği peşin hükümler..
Kendilerinide 'herkes' kefesine koyduğunda başlıyor ayrılık. 
Belli etmemek için mücadeleler versede,
Göz yaşları herşeyi seriyor ortaya, direnemiyor artik yer çekimine hiç bir hücresi
Yolun başında daha bitiyor kendisi, bitiriyor herkesi...
Korkularından korkan oluyor insanlar.
Bitirene attıkları suçları görmeden kızıyorlar,
Tutmuyorlar verilen sözleri
Yarım kalıyor...
Erken terkediyor güven tutulan tepeleri
Başaracağız nidalarında kaybediliyor,
Hayatın mutluluk olan devirleri.
Görmeden, haber bile alamayanlar böyle kalkıyor rafa,
Bitiriyor insan kendini kendi kendine.. 
Akıyor zaman
Geçiyor An
Ama bitmiyor yarın derdi..

1 Ocak 2015 Perşembe

O


Buluşmamıza kaç İstanbul sabahı kaldı ?

Güzelliği görmeye kaç asırlara bedel günler ?

Ne zaman doğacaktı güneş bizim için ?

Ne zaman aydınlanacaktı gözlerinle zihnim?

Ne zaman bakacaktım ben diye sana ?

Ne zamanlar ne zaman bitecekti ?


Düşünmek eylemini hayallerle birleştirince geçici mutluluklar nede güzel olurdu

Anlık tebessüm

Anlık huzur

Anlık sen dolu zamanlar

Anlık olması uzak ihtimal olan biz

Gözünü açana kadar her yer sen…

Herşey biz ..