Pages

11 Şubat 2014 Salı

Nereye gitmekte ümmet?

Neredeyiz aslında? Aklımız yerinde mi yoksa hep bir yerde mi unutuyoruz? Hayallere mi dalıyoruz yoksa aklımız onları mı yaşıyor? Bir gün, hayallerde bitecek mi bu Dünya’da yoksa tatmin olamaz mıyız biz insanlar? Yaşıyoruz hayatı doğumdan ölüme kadar. Özlüyoruz yazın soğuk, kışın sıcak havayı. Yanında sıkılıyoruz babanın, gidince sarıyor özlemi bedenimizi.
Elimizdekinin mi değerini bilmiyoruz yoksa varken hissetmiyor muyuz onları? Hangimiz bisikletim var diye gerçekten sevindi, olmayan bir şeyine üzülmek yerine?
Ne yapmaktayız bizler, ne için çabalamak da? Evde dışarıyı ya da sevdiklerimizi düşünüp yanlarına gittiğimizde neden kıymetleri kalmıyor? Özlem bu kadar çabuk mu diniyor biz insanlarda? Neden evliliği iple çekerken yarı yolda kalıyor insanlar? Boşanmalarda çocukluktan kalma mı? Gözümüzü yükseklere dikenler nelerdi? Komşunun çocuklarımı hep yüksek notları alan? O komşularda daha kötü çocuklar yok mu? Bizde şimdi öyle mi yapıyoruz? Komşu yeni ev, yeni araba almış… Neden hep kıyaslama iyilerle? Neden İstanbul’da sadece Taksim, Bebek, Nişantaşı var? Esenler, Sultan gazi, Balat nerede? Balat’ın resmini çekmek güzelde düşünmek neden kötü? Nereye gitmekteyiz biz kullar, şükrümüz nerede?
Açlıktan karnına taş bağlayarak namaz kılan EFENDİMİZ (sav)’i duyup ağlarken, biz ne durumdayız? Bir ümmet olarak hangi durumdayız biz? Bizim gözümüzde Somali nerede? Pakistan, Arakan, Mısır… Onlarda komşunun çocukları değiller mi? Ramazan geliyor mübarek Ramazan. Açında, tokun da bir olduğu… Komşunun hatırlandığı ay geliyor. Somalili kardeşin ‘Bizler sahur ve iftar yapamıyoruz, Allah tuttuğumuz orucu kabul eder mi ?’ dediği ay geliyor… Hiç olmadı, zekâtlar ile beslenen komşulara bayramlar geliyor.
Şükür geliyor ya Rab sen kimseyi açlıkla imtihan etme diye.
Şükrümüz daim komşularımız baki olsun…
Paylaşmakta ki huzur ve bereket hiçbir şey de yoktu.
Dua müminin her şeyidir.
Vesselam…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder